Şeyma Bakır

10 Şub 20221 dk.

şi'r-i kamer

boşluğun tam ortasında,

ruhumu sızlatan acının keskin bıçakları,

sırtıma saplanıyor.

bağırırsam kuşlar uçacak biliyorum,

susuyorum.

gözlerindeki harelerde kayboluyorum,

ilk görüşüm değil bu,

ama son görüşüm, biliyorum.

rüzgâr yalıyor yanaklarımı,

çok ağır geliyor, yüreğim taşıyamıyor.

hissediyorum.

yalnızlığın iliklerimi lime lime ettiğini,

can'ımda hissediyorum.

bekle desem; bekler miydin?

sev demedim sana,

hoyratça savurdun sevdin yüreğimi.

kalbim bir çorak arazi demiştin,

kalbine kandan gülleri ekmeyi hiç istemedim.

kokusunu sevmedin belli,

yoksa koparıp atmazdın gülleri.

kirpiklerindeki yaldızlar duruyor mu hâlâ?

tek tek öptüğüm yerler sıcak mı peki?

güldün mü kocaman, sevdin mi bir kalbi tekrardan?

sevmeseydim ağlamazdın belki de,

karanlık sokaklarında şarkılar söylemeseydim,

uyanıp uzatmazdın kafanı ördüğün duvarların arkasından.

bekle biraz, soluklan.

kalp atışlarını boğazımda hissediyorum,

uyumalısın belki de.

unuttuğunu biliyorum, hiç yaşanmamış olmayı dilediğini de...

huzurun parsel parsel işlediği bir gece,

yüreğim yangın yeri olsa da;

dilimde tekrardan şi'r-i kamer şimdi.

    1172
    24