Karanlık Bir Kuyudur Sosyal Fobi

Bir sosyal fobik olarak sizlere “sosyal fobi”den bahsetmek istedim bu yazımda. 2001’de bana musallat olan sosyal fobiden epeyce burnum sürtündü. Zor olan hayat, sosyal fobi yüzünden biraz daha zorlaştı benim için. Eğer siz de benim gibi bir sosyal fobik iseniz demek istediğimi iyi anlayacaksınız. Neyse…

Sosyal fobiden bahsedeyim size artık. Sosyal fobi, ilk kez Isaac Marks tarafından 1966 yılında tanımlanan psikiyatrik bir bozukluktur. Temelde, iletişim kurmak zorunda olduğunuz insanların yanında küçük düşme korkusudur. Bir sosyal fobik, küçük düşme korkusuna kapıldığında bazı fiziksel reaksiyonlar gösterir. Öyle ki insanlar tarafından küçük düşürüleceğine kesin olarak inanınca “Buradan kaçmalıyım!” düşüncesiyle çırpınmaya başlar. Ortaya çıkan bu düşüncenin sonrasında ise kalp çarpıntısı, kaslarda gerilme, boğazın düğümlenir gibi olması ve ateş basması sonucu terleme görülür. Bu bedensel tepkileri, baş ağrısı ya da vücudun en hassas yeri neresiyse o bölgeyi vuran ağrılar ve mide problemleri gibi bozulmalar takip eder. Sosyal fobisi olan bir insanın bu tür fiziksel tepkilerle yıpranmasının en belirgin nedeni düşünce zincirinin olumsuz düşüncelerle harekete geçmesidir. Öyle ki aşırı strese neden olan olumsuz düşünceler, bir “sosyal fobik”i sürekli kötü şeylerin olacağı beklentisine gark eder. Bu da doğal olarak “sosyal fobik”in kendini tehdit altında hissetmesine neden olur. Eğer ki bir sosyal fobik, aslında var olmayan tehdide karşı savunma düzenekleri kuramazsa “Beklenti Anksiyetesi” dediğimiz rahatsızlık verici durumun içinde bulur kendini. Sürekli kötü şeyler olacak düşüncesine kapılır ve kalan günlerini gerginlik içinde geçirir. Böyle arızalı bir ruh haline büründüğünde ise en küçük sorunları bile fazlasıyla büyütür. Ve daha kötüsü olumlunun imkânsızlığına inandırır kendisini. Böylece ruhunu yiyip bitiren sosyal fobiye teslim olur bir sosyal fobik. Evinde misafir ağırlayacak veya restoranda yemek yiyecek cesarete sahip olamaz artık. Cesaret edeceği tek şey kendisini eve kapatmak ve insanlardan uzak kalmaktır. Başka türlü bir çıkış yolu yoktur onun için. Eğer tedavi olmazsa da intihar etmek gibi bir noktaya sürüklenebilir. İşte bunun olmaması için hiç vakit kaybetmeden tedavi yoluna gidilmelidir. Aksi takdirde sosyal fobi denen karanlık kuyunun içinde kalır insan. Belki ölünceye kadar da çıkamaz o karanlık kuyudan. Sakın düşmeyin sosyal fobi denen karanlık kuyuya. Yoksa çıkışınız zor olur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…

KAYNAKÇA

Burkovik, Yıldız (2020). Sosyal Fobi - Görünen ve Görünmeyen Yönleri... İstanbul: Timaş.

Wikipedia, (2022, 13 Eylül). Sosyal Anksiyete Bozukluğu… Erişim tarihi: 14 Eylül 2022,https://tr.wikipedia.org/wiki/Sosyal_anksiyete_bozukluğu