google-site-verification: google5de5c95d93b82466.html İçimizdeki palyaço / Serkan Arslan
top of page
  • Yazarın fotoğrafıSerkan Arslan

İçimizdeki Palyaço

Güncelleme tarihi: 3 Mar 2021

O klasik hikayeyle başlayalım. Herkesin bildiği üzere, mutsuz palyaço... Adamın biri bir gün psikolojik yardım almak için doktora gider. Doktor size nasıl yardımcı olmamı istersiniz diye sorar. Cevap: çok mutsuzum, yaptığım hiç bir şeyden mutlu olamıyorum...

Tedavi, terapi süreci başlar. Günler haftalar geçer ve adamın hayata karşı mutsuz ve hüzünlü hali hiç bir tedaviye yanıt vermez. Duruma karşı çaresiz olan doktor son çare olarak adamı yanına çağırır ve camdan dışarı, yolun karşısındaki sirke bakmasını ister.


Doktor: o sirkte insanları güldüren bir palyaçonun olduğunu söyler. Adam: iyi ama doktor bey o palyaço benim der... ve hikaye biter. Hayatın gerçeği başlar...

İnsanoğlu, bu mesleği yaşadığı acı tecrübelerle karakterine giydirip yoluna devam etti. Kaç palyaço tanırsınız bilmem ama herkes her şeyi bilmek gibi bir gaflete düşmüş. Anlaşılmayan ama çok anlayan insanlar olarak çoğalıyoruz. Nerede kaybediyoruz?

Kendimizi en iyi olarak görüyoruz. Eksik olan neyimiz varsa saklıyoruz, gömüyoruz kimse bilmesin diye. Yetiniyoruz elimizdekilerle, O zamanda öğrenmek gereği duymuyoruz.

Bizden daha önemlisi yok diyoruz. Değer vermiyoruz, kıymet nedir göstermiyoruz. Bir malın fiyatlandırma işlemi gibi etiketliyoruz karşımızdakini. En çok bilen olduğumuzu ya da ben daha iyi bilirim egosunu yıkamadığımız için kapalı algılar içinde yaşamımızı sürdürüyoruz. İnsan doğası gereği bir karşı çıkışın türevleri ile kendini geliştiren olgunun karşılığıdır. Özgürlük ve bağımsızlık denen algı kitleleri bir arada tutabilmek adına insanlığa verilen sus payının reel karşılığıdır. Daha iyisini yada doğru olana olan tutkusunu kaybettirmek adına küçük özgürlük alanları altında sindirilmiş insanlar dünyasına açılan bir sürü insanız artık. Şimdi bundan sonra nasıl olur sorusunun cevabını vermek zor ama imkansız değil.


“Şüphesiz ki Umut varlıktan değerlidir”


Aklıma büyük yazar Yaşar Kemal’in bir sözü geliyor

Dünyanın bütün kötülüklerine baş kaIdır, bazen senin iyiliğin başkasının kötülüğüne de olabilir. Kendi iyiliğine de baş kaIdır. Bana kalırsa içinizdeki palyaçoları serbest bırakın. Fikirlerinizi düşlerinizi kafeslerinden çıkarın.


Daha iyisini yapmak bir yana dursun . Ama yarına daha çok keşke bırakmamak için ne gerekiyorsa onu yapın. Yaralarınız acılarınız, saklanmayı ve gizlemeyi hak etmiyor. İçinizdeki palyaçodan kurtulun...

429 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

MEKTUP

bottom of page