google-site-verification: google5de5c95d93b82466.html Defne ve Apollon Efsanesi | Meftun.Art
top of page
  • Yazarın fotoğrafıBuket Ceylan

Defne ve Apollon Efsanesi

Yunan mitolojisinde en güçlü ve önemli olan tanrı Zeus "Tanrıların ve insanların babası" olarak bilinir. Apollo ise Zeus'un oğludur.

Apollo; mitolojide müziğin, sanatın, Güneş'in, ateşin ve şiirin tanrısı olarak bilinir. Kehanet yapan, bilici tanrıdır. Yunan nehir Tanrılarından biri Peneus'tur. Defne ise Peneus'un kızıdır aynı zamanda su perisidir.


Defne avcılıkla ilgilenen, sık sık ormanda gezen güzel ve çekici bir su perisiydi. Bu sebepten ötürü diğer erkekler ve Tanrıların çocukları genellikle Defne'ye aşık olurlardı. Peneus , Defne'nin evlenmesini ister. Defne ise ısrarla bu teklifleri reddederdi. Onun etrafında bu kadar erkek varken kimseyle olmak istememesi Peneus'u şaşırtırdı.


Apollon'un ilk aşkı Defnedir. Apollon bu reddedişleri dikkate almaz Defne'yi gezdiği ormanlarda sürekli takip ederdi.

Defne'nin ısrarla Apollon'dan kaçmasının ve Apollon'un bu reddedişlere aldırış etmemesinin sebebi ; aşk tanrısı Eros'un oklarının hedefi olmalarıymış.

Apollon çok iyi bir okçudur ve daima kendiyle övünür. Bir gün kendisi gibi iyi bir okçu olan Afrodit'in oğlu, aşk tanrısı Eros ile karşılaşır ve onun okçuluk kabiliyeti ile ilgili alaycı sözler eder üstelik kendisinin daha iyi bir okçu olduğunu öne sürer. Buna karşılık, Eros öç almak ister ve iki ok hazırlar. Biri altın suyuna batırılmıştır, saplandığı kişiye tutku ve sonsuz aşk verecektir. Diğer ok saplandığı kişiyi aşk ve tutkudan tamamen uzaklaştıracaktır. Altın okun hedefi Apollon'un kalbidir ve Defne'ye körü körüne aşık olur. Eros'un diğer oku ise Defne'nin kalbine saplanmış. Bu sebeple Defne sürekli kaçarken Apollon Defne'yi kovalıyordu.


Bir gün Apollon aşkına engel olamayıp Defne'yi gördüğü bir ormanda yeniden kovalamaya başlar. Defne ise Apollon'dan ısrarla kaçmaya devam eder. Apollo yorulan Defne'ye gittikçe yaklaşır. Artık bir nefes kadar yakınındadır. Çaresiz Defne ise ayağıyla toprağı eşeler ve yer tanrısı Gaia'dan yardım ister.

İçten ve çaresizlik içinde "Ey toprak Ana, beni ört, beni sakla, beni koru." diye yalvarır. Gaia bu yakarışlar üzerine Defne'yi bir ağaca dönüştürür. Defne'nin ayakları bulunduğu yerde kök salar, vücudu yavaşça oduna dönüşür. Bunu gören Defne gözyaşlarına hakim olamaz, güzel kokan saçları ise Defne ağacının yapraklarıdır artık.


Apollo hayretler içinde olan biteni izlerken aşkına kavuşamamış olması onu acı içinde diz çöktürür. Apollo Defne ağacına sarılır ve şöyle der. "Defne, bundan sonra sen, Apollon’un kutsal ağacı olacaksın. O solmayan ve dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi olacak. Değerli kahramanlar, savaşlarda zafere ulaşanlar, hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler. Şarkılarda, şiirlerde adımız yan yana geçecek." Bu sözler üzerine Defne yapraklarını eğerek onu selamlar. Apollon ağacın yapraklarından başına bir taç yapar ve onu asla kafasından çıkarmaz. Apollon'un tasvirlerinde de onu başındaki taç ile biliriz.

Bu mitolojik öykünün günümüzde Hatay'ın Antakya ilçesine bağlı Harbiye beldesinde geçtiği söylenmektedir. Bölge de bulunan Harbiye Şelalelerinin Defne'nin ağaca dönüşürken akıttığı gözyaşları olduğu söylenir.

Harbiye'nin diğer adı Defnedir.

Antakya ve Defne'de bulunan antik yapılarda bu mitolojik efsaneyi betimleyen çok sayıda mozaik bulunmuştur. Ayrıca Antakya Mozaik Müzesinde Apollon'un Defne'yi tam yakaladığı sırada defne ağacına dönüşmeye başlayan çok sayıda Defne ve Apollon figürü bulunmaktadır.

Bölgede sıkça bulunan Defne ağaçları yanı sıra Defne yapraklarından yapılan Defne sabunu da ilgi görmektedir.





2.020 görüntüleme5 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page