google-site-verification: google5de5c95d93b82466.html Hedeflerimiz Gerçekleşene dek Neden Onu Başkalarından Gizlemeliyiz? | Meftun.art
top of page
  • Yazarın fotoğrafıHatice Nur Cahan

Hedeflerimiz Gerçekleşene dek Neden Onu Başkalarından Gizlemeliyiz?



Gözlerimizi açtığımız her yeni güne dünden miras bir olgunlukla başlarız. Yaşadıklarımız, gördüklerimiz ve duyduklarımızla dünyaya bambaşka bir açıdan bakarken buluruz kendimizi. Bu bakışla beraber hayaller kurarız, düşünürüz ve nihayetinde kolları sıvayıp -yeni bir ben- yaratma çabasına gireriz. Mevcut durumdan daha iyisine ulaşmak hemen hemen her insanın vazgeçilmez bir arzusudur. Ancak bu isteğin gücüne rağmen değişim fazlasıyla zordur. Genellikle insanlar değişimin imkansızlığının, şartlardan ya da tembellikten kaynaklandığını düşünürler. Ancak değişimin bu denli zor olmasının sebebi yanlış bir yol izlemek de olabilir.


Yeni yıl, yeni dönem, yeni bir şehre taşınmak… İnsanın hayatta başlangıç saydığı bu gibi durumlar beraberinde yeni hedefleri de getirir. “Bu pazartesi diyete başlıyorum, düzenli de spor yapacağım; bak göreceksin!”, “Bu dönem tüm derslere düzeni çalışacağım, hiçbirinden kalmayacağım.”, “Beni mahvediyor artık sigara kullanmayacağım, kendime sözüm var.”, “Üniversitede İngilizcemi muhakkak ilerleteceğim.” gibi cümleleri ya kurmuş ya da çevremizden duymuşuzdur. Bu tarz düşüncelerin olumsuz olduğunu söylemek yanlış, elbette ki hepimiz en iyi halimizi hak ediyoruz ancak bir sorun var ki…

Daha önce hiç başarmak istediğiniz bir işi başkalarına söyleyip de tamamlayamadığınız oldu mu? Başarısız olmaktan söz etmiyorum, çünkü başarısızlığın birçok faktörü olabilir. Eksik bırakmak, devamını getirememek, artık o hedeflediğiniz şeyi istememekten bahsediyorum. Bir hayal kurarız, kafamızda yeni girişimlerin fitili ateşlenir, düşüncede her şey yerli yerine oturur ve sonra heyecandan duramayıp sevdiklerimizle paylaşırız. Uzun uzun anlatır, büyük bir coşkuyla heyecanımızı paylaşırız. Bu sadece büyük hayaller, gerçekleşmesi güç planlar için de geçerli değildir, örneğin artık ayda 5 kitap bitirmeyi hedefliyor olmak bile başkalarına anlatıp büyüyü bozduklarımızdan olabilir. Evet, büyüyü bozmak. Büyüklerimizin sıklıkla söylediği bir şey vardır: “Aman daha olmadan anlatma, nazar değer.” Nazarın varoluşunu tartışmak bu yazının konusu değil ancak bu konuda araştırma yapmış uzman psikologlar da büyüklerimizle aynı fikirde yani saf bir niyetle hedeflerimizden başkalarına bahsetmenin hiç farkına varmadığımız zararları olduğu düşüncesindeler.


Peter M. Gollwitzer ve arkadaşları (2009) tarafından “Niyetler Herkese Açık Olduğunda” araştırmaları tam da konumuzu açıklar niteliktedir. 4 ayrı testten oluşan araştırmanın bir deneyi, hukuk öğrencileriyle yapılmıştır. İki ayrı gruba bölünmüş öğrencilerin hepsine mezuniyet sonrası hedeflerini sorgulayan bir anket verilmiştir. Birinci gruptakiler anket sonuçlarını araştırmacılarla arasında tartışmış ve avukat olmayı istediklerini herkesin yanında sözlü olarak da dile getirmişlerdir. İkinci gruptakilerden ise anketlerini doldurup sonrasında bir zarfa koyup vermeleri istenmiş yani hiçbir şekilde araştırmacılarla sonucu konuşmamışlardır. Ardından iki grubu karşılaştırmak için 45 dakikalık bir hukuki vaka verilip incelemeleri istenmiştir. Birinci gruptakiler yani avukat olacağını bildirenler kendinden emin ama oldukça yavaş ilerlerken ikinci gruptakiler daha şüpheci ve daha azimli ilerlemişlerdir. Sonucunda 1. Grup 33 dakikada pes etmiş, 2. Gruptakiler süreyi bitirmiş olmalarına rağmen devam etmek istemişlerdir. Deney sonucuna göre hedeflerinden bahsetmeyenlerin, bahsedenlere göre net bir biçimde daha başarılı oldukları saptanmıştır. Kısa bir deney bile hedeflerden söz etmenin zararını kanıtlar nitelikte gelin hep birlikte bizi bu konuda başarısızlığa götüren sebeplere göz atalım:

  • Beynimiz, biz hedefimizden birilerine bahsedince sanki gerçekten sonuca varmışız yanılgısına kapılıyor ve dopamin salgılıyor. Bunun sonucunda doyuma ulaşıyor ve artık hedefe giden yolda haz alamadığından devam etmek için yeterince motive olamıyoruz.

  • Henüz sonuca ulaşmadan başkalarına bahsettiğimiz hedefler, karşımızdakiler tarafından övgüyle karşılanınca yani başarılı, iradeli, planlı vs. olumlu imajlara sahipmiş gibi hissedince rehavete kapılıp tamamlamayı es geçiyoruz.

  • Kendimizde ve başkalarında beklentiye sebep olan hedeflerimiz, üzerimizde bir baskı oluşturuyor ve bu da ne yazık ki odaklanmanın önüne geçiyor.

  • Başarısız olmamızı isteyen insanlar tarafından önümüze “Yapamazsın!” seti çekilince yine tamamlamadan pes ediyoruz. Bu da sıkça karşılaştığımız bir durumdur hatta tam bu konuya uygun bir hikaye vardır.


Bir gün kurbağalar arasında bir yarış düzenlenir. Amaç bir tepenin en üst noktasında bulunan kuleye tırmanmaktır. Seyretmeye gelenler, kurbağaların asla tepeye tırmanamayacaklarını düşünmektedirler. - “Yazık, asla oraya ulaşamazsınız.” diyerek laf atmaktadırlar. Kurbağalar izleyicilerin bu tutumu karşısında teker teker pes etmeye başlarlar ama içlerinde bir tanesi hâlâ yarışa devam etmektedir; - “Yazık, o da pes edecek, oraya ulaşması mümkün değil!” diye söylenirler. Ne var ki o kurbağa, büyük bir gayretle tepedeki kuleye ulaşmayı başarır. Diğerleri nasıl başardığını merak eder ve yanına gidip sormak isterler ama fark ederler ki o kurbağa sağırdır. Dolayısıyla o yarıştayken söylenenlerden hiç etkilenmemiştir. Yani hedefimiz doğrultusunda son gaz ilerlerken başkalarının seslerine "sağır" olmakta fayda var diyebiliriz.

İster küçük ister büyük bir hedef olsun eğer gerçekten sonuca ulaşmak istiyorsak ağzımızı sıkı tutmakta fayda var. Ama illaki anlatmalıyım diyenlerdenseniz bunun da birkaç yolu var. Mesela hedeflerinizi bir günlüğe ya da telefonunuzdaki not bölümüne kaydederek ilerlemenizi takip edebilirsiniz ya da güvenebileceğiniz, hevesinizi kırmayacak aksine sizi yolunuzda destekleyecek bir dostunuza ağzını sıkı tutması şartıyla bahsetmeyi tercih edebilirsiniz.

İçinizi kıpır kıpır yapan size kendinizi daha iyi hissettirecek daha mutlu olacağınız tüm yollarda başarıyı bulmanız, hayallerinizin daima gerçek olması dileğiyle...


KAYNAKÇA:



305 görüntüleme2 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page